sözlük yazarlarının başına gelen en utanç veren anlar

sene 2010 o yıllar çok hoyratça davranırdım kızlara neyse bi kız arkadaşım evine yemeğe davet etmişti ben de kıramadım büyük ihtimale çıkma teklifi edicekti bana.. olayın sonunu bile bile gittim eve amacım kalp kırmak değildi ama gittim yine de.. yemeği yedik o bulaşıkları yıkamaya geçti ben de bi keyif cuğarası tellendireyim dedim bir anda midemde n abuk subuk sesler gelmeye başladı dedim heralde osuracağım kız gelmeden seslendirmeden yapayım şu işi de anlamasın diye biraz ıkındım ki.... altıma sıçmışım arkadaşlar ishal olmuşum

senenin başındayız tabi yeni kayıt olmuşuz dersaneye. sınıf da 8 kişilik bak zenginliğe bak. neyse her şey çok güzel, sınıfta böyle bir iki tip var ama onlar da çok belli etmiyor kendini neyse. öğle arasında köri soslu tavuğu gömmüşüm. derse gelmişim. ders de geometri. hoca da dersanenin en sessiz ders işleyen hocası. sınıf da nasıl sessiz anlatamam. çıt çıkmıyor. en önde oturuyorum. bütün dikkatler tahtada. dedim ya sınıf 8 kişi. sınıf da öyle büyük değil hâliyle. 8-10 adımda bi uçtan bi uca gidebiliyosun. o gün de sınıfa yeni kayıt gelmişti. ulan zaten 6 kişi vardı benden başka onları tanımıyordum, şimdi bi de güzellik abidesi geldi o gün tam oldu. iyice kasıldım ben böyle, cool takılmalar falan. o an öyle bir şey oldu ki, allahim beni̇ herangi̇ bi̇yere işinla dedim içimden. ulan yediğim köri soslu tavuk mu yaptı yoksa önceki akşam k*çım açık mı yattım ondan mı oldu onu da anlamadım ama miğdemden öyle bir ses geldi ki keşke midem olmasaydı dedim. ama artık alıştım ya. çoğunlukla olan ve normal bi durummus bu. artık eskisi gibi takmıyorum yani. yeni girdiğim ortamda cok utandım sadece. bu da böyle bi anımdı. baska anılarda görüsürüz

dogumdur bence delikanli adamsin cirilciplak aglayarak birinin eline geliyorsun. tarifi imkansiz..

bi gün kantine gittim kantinci odaklanmış ağzıma bakıp duruyor içimden gerizekalı mıdır nedir diye sayıyorum sonra arkadaşlara anlattım anlatırken fark ettiler ki dişimde kocaman bir pul biber tanesi meğer adam ona odaklanmış...

sevgilimin önünde caddede düştüm

dün yolda yürüyorum kulaklıkla müzik dinliyorum. yanımda bir amca durdu selam verdiğini anladım aleykümselam diyerek kulaklığı çıkarttım. amca bir yeri sordu, anlamadım amca dedim tekrar etti ve yine anlamadım. sonra ayıp olmasın diye de tekrar soramadım. valla bilmiyorum 'abla' dedim sdfdsf abla dedim 75 yaşında ki dayıya. abla!

yeğenimin bebek mevlüdünde hoca aranızda dua okumak isteyen varmı diye sormuştu hemen atladım tabi benimde bildiğim en uzun dua ayetel kürsiydi onu okuyayım dedim neyse ben duayı karıştırdım tabi herkes karıştırınca böyle bir kaldı benim yüzüm kızardı felan sonra hepsi amin dedi sanırım duayı bilen tek kişi hocaydı fdjkfdlşf

otobüs durakta durmamıştı el kol yaptım beni görüp yavaşlamaya başlamıştı sonra en arka kapısını açtı bende tam durmadan bindim otobüse sonuç tahmin edileceği gibi düştüm mk bir de şapka gözlük falan takmıştım bak yine utandım

mekanı net hatırlamıyorum. tuvaletteyim. aynaya bakıyorum, büyük tuvaletimi yapsam mı yapmasam mı ikilemdeyim. kapı açıldı, hanımefendinin biri girdi, beni görünce " ay pardon" dedi ve çıktı. ardından, bir hanımefendi daha girdi ve sadece " oov" dedi, o da çıktı. 3cü hanımefendinin de girip çıkması bir olunca, acaba dedim içimden. derken, içerde bir eksiklik olduğunu farkettim. düşün taşın, buldum. pisuvar eksikti. " ananı s.kiyim ben ne yaptım koş koş " diyerek kaçtım tuvaletten. kadınlar tuvaletine girmişim. i̇çeri giren 3 hanımefendi de, dışarda bekliyorlarmış, utanmışlar girmeye. doğalgaz sızıntısı için ihbar geldi , içerisi güvenli, kullanabilirsiniz dedim ve hızlı adımlarla uzaklaştım. kadınların yüzünde ki şaşkınlık, yerini güvene bırakmıştı. utancı, prime çevirme derler buna.

kötü yaptığımız bir ödev yüzünden üniversitede tahtada sınıfın önünde azar yemiştik hocadan.

üniversitenin ilk günleri , okula alışmaya çalışıyorum falan tuvalete gideyim dedim neyse buldum bi tane girdim işte girmemle şok olmam bir oldu o sırada erkek çıktı tuvaletten oha noluyo dedim burası erkek tuvaleti dedi adam ,ay çok pardon ya ben ben burayı kadın wc sandım diyip hızla uzaklaştım.tam rezillik ya asfdf

hikayemiz izmir'in soğuk ve yağışlı bir gün olmasıyla başlıyor. bu kış baya bir zorlu geçti çünkü ben yağmur seven biri değilim ve çoğu gün yağmur yağdı. bu yağmurlu günlerden birinde şık olmak için kaydırmayan botum yerine lanetli su görünce vıckkk diye kayan botumu giymiştim. sabah okula kazasız belasız gittim ve kendimi şanslı saydım, ama tabi günün ilerleyen saatlerinde başıma (gerçekten başıma) ne geleceğini bilmiyordum. o gün dershanem vardı ve 3 saat orda olmam gerekecekti. 3 ders boyunca hiçbir şey olmamıştı hatta ben çok düşen bir insan olmama rağmen tek bir kayma bile yaşamamıştım. ta ki çıkışa kadar. eski sevgilimle aynı dershanedeydik bu yüzden onunla birlikte yürüyorduk, o hafta da pek konuşmamıştık. dershaneden çıktık ve yürümeye başladık. caddenin karşı tarafına geçip kaldırıma çıkacaktık ki ben onun kadar şanslı olamadım. dediğim gibi, yerler kaygandı ve benim botum da şerefsizin tekiydi. yüzümde şu ifadeyle yerde sürüklenmiştim ve sevdiğim adam bana anırarak gülecekmiş gibi bakıyordu. hatırlatırım size, bir hafta kadar doğru düzgün konuşmamıştık ve benim görüştüğümüz anda yaptığım ilk eylem kaldırımın kenarındaki durağa doğru uçmak ve kafamı çarpmaktı. sonradan beni kaldırdığında içimden ağlamak gelse de "racona yakışmaz yav" deyip duygularımı bastırdım. "o " kişisi sonradan beni eve bıraktığında durum yoklaması yaptı ve kafamda bir şişlik bulup öptü. yine de utanç dolu bir akşamdı. okuduğunuz için teşekkür ediyorum sayın sözlük yazarları.

bakın aramızda kalsın mevsimlerden kış, hava buz gibi.kazakla dolaşıyoruz hep ben de haliyle kolumun yarısını alıyorum.dirsekten yukarısı felaket...steril el yıkama diye bir konu isleyecekmisiz labda.zannediyorum ki bileklere kadar yıkarız piremses piremses sıramı savarım.meger dirsekler de dahil tenturdiyotla yikiyormuşuz.hocam önceden haber verinsene müsait olan var olmayan var.sıra bana geldi hemen kadın asistanin yanına koştum halden anlar diye.dirsekten bir milim yukari asla cikarmiyorum kazağı.derken prof gördü kızım öyle iş mi yapılır diyip omzuma kadar sivamaz mi kazagi...kadın asistanla bi göz göze gelişimiz vardı. ah o gözlerin dili olsa da konuşsa. lab bitene kadar kimsenin yuzune bakamadim yer yarilsa da içine girseydim keşke...

2. sınıftayken çok fena tuvaletim gelmişti öğretmenden izin istedim neymiş artık 2. sınıfmışız büyümüşüz izin veremezmiş lan 2. sınıftakiler işemiyo mu neyse izin vermeyince geçtim yerime oturdum sonra tutamadım işte bide altımda etek şort aktı gitti sıradan herkes bana bakıyo sıra arkadaşımın halası vardı o eve götürdü beni diğer gün sürüklenerek okula götürüldüm bide sınıfta .... yla kimse dalga geçmicek diye bi konuşma yaptı hoca hala utanırım

i̇çkiliyim markete gittim amaç kahve almak küçük shazili tarzı bişey gitmişim en büyük kutu kahveden alıp gelmiştim

bizim ingilizceci çok nemrut bı kadındır 30 li yaşlarında öğrenciyle muhabbet etmeyen gülümsemek nedir bilmeyen bı tip. geçenlerde dersinde nasıl olduysa muhabbet etmeye başladık baya baya kadın kahkaha falan atıyor ben dedim hocam sizin memleket neresi 'ben kendim trabzonluyum dedi' bende dedim ki 'siz trabzonlusunuz, eşiniz nereli' bana dedi ki 'ben bekarım' burda kırdığım potu burada yaşadığım utancı hiçbir yerde yaşamadım

misafirliğe gittiğim evde hoşgeldiniz demiştim

otobüsteyim.sınavdan çıkmışım başım kopacak gibi ağırıyor en arka koltukta oturuyorum arkamda biri dikiliyormuş farkında değilim şöyle kocaman bi ooofffff çekip kafamı geriye attım ve masmavi bir çift gözle karşılaştım ne yapacağımı bilemeyip gülümsedim! sonra oda gülümsedi utancımdan duramadım ve erken indim otobüsten.

küçükken yolda iğrenç bir şekilde yürürmüşüm ben , bir gün annemle pazarda yürürken yaşlı amcanın biri anneme yaklaşıp "geçmiş olsun oğlunuz sakat mı?" demişti..

dün pide sırasın da beklerken beyefendinin biri ön sıramdan fırına girdi. 'beyefendi sonradan geldiniz sıranın önüne geçiyorsunuz hepimiz sıra bekliyoruz ama' diye söylendim. adam bana dönüp 'bacım ben burada çalışıyorum, bilip bilmeden konuşmayın, sıranızı alacak değilim, hakkınızı helal edin' deyip çekip gitti. en değil ama utanç verici.

beşiktaş gibi vasat bir takımın 3. yıldızı taktığını gördüm. artık bunun bir tık üstü fenevbahçe'nin 4. yıldızı.

5 yıl önce manisa'ya ilkokul arkadaşımın yanında kalmaya gittim. i̇lk otostop çektik izmire gidip geldik, 2. gün siper dağına çıktık mangal muhabbet falan. neyse mangaldan dönerken aklıma bir şey dank etti, bir şey eksikti. evet alkol, alkol eksikti ve konuşup akşam bir şeyler içmeye karar verdik. evde 2 tane şirince şarabı vardı, bende 3 er tane bira aldım ev yoluna koyulduk. bir şeyler içeceğiz, muhabbet edeceğiz eğleneceğiz dertleşip günü kapatacağız öyle bir plan yapmıştık. i̇şte şarabı içtik, dertleştik bilmem ne, biralara geçtiğimizde vikings daha yeni çıkmış sürekli anlatıyordu daha 4. bölümümüymüş neymiş izleyelim diye tutturdu dedim tamam. hafif hafif izliyoruz falan arkadaşım kalktı uykuya geçti, ben 3. bölümü bitirdim yarın devam ederim gibisinden düşünüp, zaten mutfaktaydık (ve odaya gitmem için 5 metre düz, 1 metre sol ardından 1 metre sağ yaptığımda yatakta oluyorum, yakın yani oda.) ayağa kalktım, dünya sallanmaya başladı, belki yorgunluk belki bünyesizlik bilmiyorum. mutfaktan dışarı adım attığım anda her yere kusmaya başladım taa ki yatağa yatana kadar. utanç duymam gereken durum bu değil, daha değil. sabah kafamı kaldırdım ertesi sabah ve arkadaşımın halıları banyoda fırça ile yıkadığını ve 1 lokma bile söylenmediğini gördüm. utançtan yerin dibine girdim inanır mısınız? ve arkadaşlığımız ilkokuldan beri hiçbir defa sekteye uğramadı bu durumda bile. hakkını nasıl öderim hiçbir fikrim yok o insanın. umarım bu durumda bile bana kızmayan söylenmeyen ve bana yüklenmeyen insan hayatımda olmaya devam eder. bu alkol içerken neden sınır koyduğumun hikayesi. umarım hiçbir insan bu şekilde utanmaz.

nişanlım bize gelicekti bende masa hazırlıyorum falan nası da regl oluyorum anlatamam yani. pedim de yok. bari söyleyim de gelirken alsın dedim. 'aşkım gelirken molped alllll' yazdım. eve geldi ne ped var ne bişey. mesajı kayınbabama atmışım

puh ənəsınə ərvədınə soxem mənim əklım nicədır, dedirten olaylardır. birkaç saat önce sivas'ın en taşşaklı restaurantlarından birinde vale olarak işe başladım muhteremler. gelen arabalardan en kötüsü 2016 model. restaurantın önüne park eden araç sahiplerine güzelce uyarı yapıp 100 metre ilerideki park yerine alıyoruz. neyse işte böyle gel götür yaparken bir ara sakinlikte son model renault bir jeep geldi. ama bu arabaysa eğer bizim bindiklerimiz at arabasıdır. hani bunun mühendisleri aslında uçak üretmiş ama ayıp olmasın diye jeep demişler. neyse geldi durdu kapı önüne. gittim hemen. usulca camı indirdi içerideki kadın. maksimum 26 yaşındadır. baktı bana efendim dercesine. "efendim bu yol üzerinde park yasağı var mümkünse 100 metre ilerideki otoparka çekin. isterseniz ben de çekerim" dedim. güldü bi. "çeker misin cidden" dedi. "şerefsizim çekerim" diyecekken arkadan bir tane garson koşarak geldi. ağzından çıkan cümle şu; "oğlum o patron lan" ben olayın şokunu yaşıyorum derken kadın arabanın içinde kahkaha atmaya başladı. yanımdaki eleman başladı gülmeye. ben elimle ağzımı sansürleyip kendime sövüyorum tabii. çıktı indi arabadan güldü bi sonra göz kırptı sakin ol manasına. arabaya bakıp bakıp nası sıçtığımı düşünüyorum ayrıca hayatımda ilk defa kanlı canlı 1.80lik kadın görüyorum. ve bu kadın gelip gidip bana laf sokuyor, her dalgaya girip istediği muhabbetten istediği yere çekiyor ve ben anca yere bakıp kendime sövüyorum. bir dişinin elini omzuma atıp bana laf koyması çok ağrıma gitti. gelen ilk son model arabaya atlayıp terki diyar eyleyeceğim. puh.

üniversite de ilk ev tuttuk erkek arkadaslar bize yardima geldi falan çocuk evi siliyordu verbirazda ben silim diyecegime ver birazda ben sikim dedim olanlar oldu ahskdfkgl

Küçükken komşumuzun evinde oyun oynarken evin torunlarını da toplayıp ellerimizi yıkamaya götürmüştüm. Meğer evin babası tuvaletteymis. İnsan bir ışık yakar, kapıyı kilitler. Ben girdim lavoboya kadar gittim bir de. Fark etmiyorum adamı dndndnnd öbürleri çığlık atıp kaçınca anlayıp ben de kaçmıştım. Bir keresinde de stajda erkeklerin çalıştığı bir oda vardı. Sabah iş için gittim kapıyı çaldım. Gelme dediler. Ben de espri yapıyorlar sanıp açtım kapıyı. Meğer soyunuklarmış bdndndndndnd kıyafet değiştiriyorlarmış.

bunu hangi başlığa yazacağımı bilemedim, bugün başıma gelen olayı yazmak istiyorum. yaklaşık 9.5 saat uyku çekip kötü rüyalar görüp alarmı erteleye erteleye 10 dakikada hazırlanıp yüzüme güneş kremi bile sürmeden çok uyuduğum için de başım zonklayarak işe gittim. işte 2 tane kpps tarih videosu izleyip aynı zamanda çalıştığım ve hâlâ çok uyumanın yarattığı tüm olumsuzluklarla ve tüm gün asla geçmeyen baş ağrımla beraber kulaklığımda son ses pop müzik dinleyerek ilk otobüsüme bindim, sanki başım yeterince zonklamıyor gibi. indim ve faturamı ödemem gerekiyordu sonrasında dolmuşa binip erken eve varmayı düşünüp sonrasında otobüs durağına giderken (sürekli otobüsüm nerde diye kontrol ederken) otobüsün geçtiğini farketmem. o sırada dolmuşa binmem gerektiğini düşünüyorum aynı zamanda son ses müzik dinlemeye devam ediyorum ama müziğin sözler yok bende. (be kızım başın zonkluyor neden kapatmıyorsun) biri kitap ayracı uzattı,ben zaten gitmiş kafa yani sabahtan beri, ayracı bana hediye olarak uzatıyor sanıyorum. sana neden hediye etsin ki yoldan geçen biri. hâlâ kulaklığımda bir şeyler çalıyor. adamın yüzüne bakıp teşekkür edicem sonra başladı işte sokak hayvanları için cart curt bir şeyler demeye dinleyemiyorum çünkü. o zaman anladım para istediğini. yok ben zaten kendim bakıyorum dedim çünkü adamın tipi görseniz bilmiyorum hiç güven vermedi bana. bir şeyler geveliyorum istemediğime dair sonra durdu "sen rus musun?" diye sordu bende ne alaka dermişcesine yüzüne bakıp "nerem rusa benziyor" dedim. Konuşman dedi. nasıl yani xkuckfjfm işten çıktım algım yok şu an dedim bir şeyler diyip bi daha denk geldiğinde al dedi tamam alırım alırım dedim uzamasın diye denizli küçük yer karşılaşırız dedi bende gittim. komple utanç verici